Mehmet Fuat ERGÜN & YAŞLILIK, ÖLÜM VE SELİM ARAL
Yaşlılığın her zaman yararlarının savunanlardanım.
Yaşlılık, hayat demek, birikim demek, tecrübe demek.
Kısaca bir gram tecrübe bin gram teoriden üstündür demek.
Ayrıca yaşlılık tecrübeden dayanan birikim demek.
Yaşlılık, düşünmek demek.
Yaşlılık, ani karar vermemek demek.
Yaşlılık, hoşgörü demek.
Yaşlılık, karar vereceği zaman geçmiş tecrübelerini analiz ederek karar vermek demek.
Bilmeyen yoktur seksenli yaşlardan sonra onlarca eser verenleri.
Yüzlerce yaşlığın avantajlarını saymak mümkün.
AMA EN ÖNEMLİSİ YAŞLILIK BALDAN TATLI TORUNLARINI GÖRMEK DEMEK.
Nerden çıktı bu yaşlılık diyebilirsiniz?
Bugün, OYAK Renault Otomobil Fabrikalarının kuruluşuna imza atmış eski yönetim tabiriyle Personel Müdürü, yeni tabirle İnsan Kaynakları Müdürü Selim Aral büyüğümün rahmete kavuşmasının haberiyle yaşlılığın dezavantajına şahit oldum.
Yaşlılık demek, sevdiklerinin, eş dost, akrabalarının, anne babanızın kardeşlerinizin hatta evlat ve eşinizin, senelerce beraber çalıştığınız mesai arkadaşlarınızın, birer birer bu hayata veda etmelerini görmek demek.
İnanın ölümün bir yok oluş olmadığını. Ölümün, Yaratan tarafında cesedimize ruh olarak üflenen bir enerji olduğunu; hatta zamanın bir hayal olduğunu bilenlerdenim.
Ama yine de insan sevdiklerini bu geçici hayal dünyasında bir daha göremeyeceğinin üzüntüsüyle yaşıyor.
İşte bunlarda biri, Bursa Yalak Çayırı denen şimdiki OYAK Renault Fabrikalarının olduğu yerde, çamur, balçıkla boğuşurken rahmetli Selim Aral personel Müdürü olarak görevdeydi.
Sene 1970 yılları olacak.
Rahmetli babam o dönem Bursa Trafik Büro Amiri.
Renault demek araba demek. Trafik demek. Babam ve Selim Aral devlet, özel teşebbüs yakınlaşmasının en güzel birlikteliğini kurmuşlardı.
Rahmetli Selim Aral emekli olduktan seneler sonra, buluştuğumuzda, babamın OYAK Renault’a yaptıkları devlet hizmetlerini anlatarak bitiremedi.
Bunları Selim Aral’dan duymak bir evlat olarak bana gurur verdi.
1972 İTÜ Makinayı Haziran ayında bitiren dokuz öğrenciden biriyim.
Son stajım eksik.
Diploma alamıyorum.
Selim Aral, hemen kapıyı aştı.
Ve stajımı tamamlayarak Eylül ayında diplomamı aldım.
İş arıyorum. Devletten ve Özel teşebbüs firmalardan.
İmkânı yok.
Yedek Subay askerliğimi yapmadan ve bir sene askerlik tescili almadan işe girmemin imkanı yok.
İTÜ’yü bitirmişim. Lisanın var.
Ama iş bulamıyorsun.
İşte Selim Aral büyüklüğü. Şirketine ve yasalara bağlılığı.
Rahmetli, Fuat benim yavrum olsan sana Renault’ta iş imkânı yok. Askerliğini yapmadıktan sonra.
Ve sonunda askerlik bitti.
Renault’a girme imkânım yok.
Ama baba dostu Selim Aral var.
Yok. Yok.
İdealim Renault.
Fransızcam yok. Ayrıca sorun.
Neyse bir iki sene Maysan Amortisör fabrikasında, Üretim Planlama Stok Kontrol Şefliğimden sonra Renault’a imtihanla onlarca müracaat içerisinde göreve başladım.
OYAK Renault, benim 52 yıllık yaşantımda bir ekol oldu.
Yaşar Tapan, Erdem Aladağ, Zeki Yağlı gibi o dönemin otomotiv duayenleri yanında yetiştim.
Diyeceğim o ki Selim Aral, OYAK Renault’un kuruluşuna imza atanlardan biri olarak, evladı yerine koyduğu ben Mehmet Fuat ERGÜN ‘e en ufak ayrıcalık tanımadı.
İyiki de tanımadı. 27-28 yaşlarında emrinde onlarca mühendis, elliye yakın teknik elemanların olduğu Teknik Kabul Şefi olamazdım.
Mekânın cennet kabrin nur olsun Seli ağabeyim