NAZIM TURAN & Dost Acı Söyler…
Güzel bir haftanın, yani 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın coşkusunun ardından, bugün sizlerle dost acı söyler tarzında bir yazıyla huzurunuzdayım. Biliyorum, “kol kırılır yen içinde kalır” derler; ama eğer kırılan kolu dile getirmezsek, o kol sağlığına kavuşamaz. İşte bu nedenle, ülkemizin içinde bulunduğu bazı başarıları ve zorlukları paylaşma ihtiyacı duydum.
Türkiye: Bir Yanda Parlak Başarılar, Diğer Yanda Derinleşen Sorunlar
Türkiye, son yıllarda altyapı, sağlık ve savunma sanayiinde önemli adımlar attı. Ülkemiz, modern ve sağlam altyapı projeleriyle dünya standartlarını yakaladı; şehirleşme alanında atılan adımlarla daha yaşanabilir ve güvenli kentler inşa edildi. Şehir hastaneleri ve gelişmiş tıbbi altyapılar, Türkiye’yi sağlık alanında bölgesinin önde gelen ülkelerinden biri haline getirdi. Savunma sanayiindeki yerli ve milli hamleler, özellikle insansız hava araçları (İHA) ve silahlı insansız hava araçları (SİHA) projeleri ile uluslararası alanda büyük bir başarı elde etti. Bu başarılar, Türkiye’yi bölgesel ve küresel düzeyde daha saygın ve etkili bir dış politika oyuncusu haline getirdi.
Ancak, bu gelişmelerin yanı sıra ülkemizin karşı karşıya olduğu ciddi sorunlar da var. Sosyal, ekonomik ve toplumsal yapıda göz ardı edilemeyecek zorluklar yaşanıyor.
Son zamanlarda yapılan bir araştırma, ülkemizin mevcut durumunu şöyle özetliyor:
*Muhafazakâr ailelerin seküler çocukları, ekonomik sıkıntılar nedeniyle zor durumda kalıyor.
*Gençler arasında en çok dinlenen müzikleri, toplumda yozlaşmayı teşvik eden rapçiler yapıyor.
*Enflasyon, halkın alım gücünü ciddi şekilde azaltmış durumda.
*Suç oranları yükseliyor ve sokaklar güvensiz hale geliyor. Sınır güvenliği konusunda da önemli açıklar var.
*Devlet yönetiminde liyakat eksikliği, kamu hizmetlerinde verimliliği düşürüyor ve toplumsal güveni sarsıyor.
*Vergilendirme ve gelir dağılımında adaletsizlikler, ekonomik ve sosyal huzursuzluğa yol açıyor.
*Uyuşturucu ticareti ve kaçak silahlanma artarken, başıboş köpek sorunu büyüyor ve şehirler plansız bir şekilde genişliyor.
*İçilebilir musluk suyunun olmaması, doğal afetlerdeki yüksek ölüm oranları, yatırımcıların gelmemesi ve vasıflı insanların ülkeden ayrılması ciddi sorunlar olarak öne çıkıyor.
* Eğitim sistemi yetersiz, cehalet ise artış gösteriyor; bu durum, ülkenin geleceğini tehdit ediyor.
Sonuç Olarak
Bir yanda altyapı, sağlık ve savunma sanayiinde kaydedilen büyük başarılar; diğer yanda ise ülkemizin karşı karşıya olduğu ciddi zorluklar… Türkiye, bu iki zıt tablo arasında sıkışmış durumda. Ülkemizin geleceği için bu sorunlara acilen bir çözüm bulmalı ve toplum olarak bu olumsuzlukları aşmak için birlikte hareket etmeliyiz. Bu ülke hepimizin ve hepimiz bu topraklar üzerinde bir bütünüz.