İlmia Süleyman & İKİ SAVAŞ ARASINDA İKİ DOST CUMHURİYET
İsviçre’nin Laussane şehrinde yapılan Lozan Barış Konferansı’nda (11 Kasım 1922 – 24 Temmuz 1923) 8 aylık çetin mücadeleden sonra Türkiye’nin tam bağımsızlık isteği yerine getirilmişti.
Uluslararası sahnede yeni bir oyuncu olan Türkiye diğer ülkelerle bütün konularda ilişkilerini sağlaması gerekiyordu… Burada izinizle küçük bir not olarak düşürmek gerekiyor, Lozan’da, Tuna nehri üzerinde bulunan masalsı Türk toprağı Adakkale de söz konusu olmuştu. Bu küçük ve bir o kadar da önemli kara parçasını Romanya’ya verilmişti. Daha sonra 1960’lı yıllarda Yugoslavya ve Romanya, Tuna Nehri üzerinde baraj yapmaya kararı alınca, bölgedeki Türkleri göç etmeye mecbur bıraktı.
Aslında, Türkiye ve Romanya arasındaki ilk anlaşma, ticari olarak, geçiş serbestliği ve ikamet konuları ile ilgili olarak “İkamet, Ticaret ve Seyrisefain Mukavelenamesi” adıyla imzalanmıştı. Daha sonra, 1930 yılında, birbirlerinin kültür ve tarihlerinin güvence altına alınması konusunda hemfikir olup, “Mezarlıkların Muhafazasına Dair Antlaşma” adı altında bir anlaşma daha imzalanmıştır.
Modern, medeni, barışçı ve demokratik bir yapı gibi farklı gündemi olan Türkiye bir yana, 1933’ten sonra, Almanya’da Nazistler’in iktidara gelişi ile, İtalya’nın Akdeniz ve Balkanlar’a kendini genişletme arzusu vardı. Avrupa devletlerinin de sürekli silahlanma yarışı gayretlerinde bulunması adeta dünya barışını tehdit eder hale gelmişti.
Bu durumda Türkiye için, Balkan Anlaşması şart idi. Altını çizmeliyim ki Balkan Anlaşması’nda önemli rol oynayan bizzat Mustafa Kemal Atatürk’tür. Nitekim, 9 Şubat 1934’te Atina’da ve buna yönelik 17 Ekim 1933 tarihinde Ankara’da Türkiye ile Romanya arasında Dostluk, Saldırmazlık, Hakemlik ve Uzlaştırma Antlaşması, imzalandı.
Bu anlaşmaya imza koyanlar Türkiye, Romanya, Yunanistan, Yugoslavya ülkeleriydi. Arnavutluk İtalya’nın etkisinde kalmış, Bulgaristan da komşu ülkelerden toprak talep ettiği için geri durmuştu. Anlaşılan odur ki, Arnavutluk ve Bulgaristan daha sonraki yıllarda bu Anlaşmaya katılmışlardır.
Sonuç olarak, Bulgaristan 31 Temmuz 1938 tarihinde Selanik’te, Balkan Anlaşmasına imza koyan ülkeler arasında iyi komşuluk ve içtenlikle ilişkilerini sürdürmek isteğini dile getirmiş ve anlaşmayı imzalamıştı.
Yine 1930’lu yıllarında daha net bir tarih söyleyecek olursam 4 Eylül 1936 tarihinde, her iki ülkenin menfaati doğrultusunda Göç Anlaşması imzalanmıştı. Bu göç olayı düzenli yapılmadığı için çok trajik ve her konuda mağduriyetler yaratmıştı.
Bu yıllarda Romanya ve Türkiye arasında birçok resmi ziyaret olmuş, bu ziyaretlerin en önemlisi ise 1938 yılında Romanya Kralı II. Carol’un İstanbul’u ziyaret etmesi ve Atatürk ile görüşmesiydi.
İki Savaş arasında Sovyetler Birliği (SSCB) Balkan ülkelerinde etkili olabilmek adına, I. Dünya Savaşı’nın daha sonraki yıllarında Basarabya’nın kimde olması gerektiği konusunda başlattığı tartışmayı sonlandırarak, tam sınırda Moldovya’yı kurmuştu.
Türkiye sık sık Romanya için SSCB ile ilişkilerde iyi niyetli ve samimi bir aracı oldu. Romanya da Türkiye için Paris veya Atina yönünde, Balkan bloğunun tarafsızlığını savunan bir kapı oldu.
1936 yılında, 20 Temmuz’da, kabul edilen Montrö Anlaşması ile Türkiye istediğini almış Boğazların askeri kontrolünü ele geçirmiş ve bu süreçte Sovyet ve Romanya desteğiyle, Karadeniz’in askeri gemilere kapalı, ticari veya tarafsız devletlerin gemilerine ise açık bir deniz yolu haline gelmesini sağlamıştı.
1938 yılında Erzincan’da deprem olmuştu, Romanya devleti Türkiye’ye kereste göndererek çok büyük yardımı bulunmuştu. Aynı şekilde Romanya’da yaşayan soydaşlarımız bu felakete yönelik, yardım kampanyaları düzenlemiş olup, o döneme ait gazeteler, bu kampanyalara katılan soydaşlarımızın listeleri ile doludur…
İki Dünya Savaş’ın arasındaki bu kısa tarihte, Romanya ve Türkiye arasındaki ilişkiler iyileşip, komşuluk prensibine dayanarak, birbirlerini hep kollamış, korumuşlardır.
İki dost ülke bugün diplomatik ilişkilerin 146. Yılını doldururken, iki ülke arasındaki siyasi, ekonomik, insani dostluktan bahsetmek mümkündür.
Romanya, Türkiye’nin Balkan ülkeleri arasındaki en büyük ticari ortağıdır. Şu an iki ülke arasındaki ticaret hacmi 11 milyar dolara ulaşmış durumundadır. Cumhuriyet kurulalı beri bazı anlaşmalardan söz ederken, iki ülke arasındaki bugün yürürlükte olan bazı anlaşmaları saymak isterim:
1970 Ticaret Anlaşması
1975 Uzun Vadeli Ekonomik Sınai ve Teknik İşbirliği Anlaşması
1976 Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Anlaşması
1986 Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması
1991 Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması
1997 Serbest Ticaret Anlaşması
2006 Ekonomik ve Teknik İşbirliği Anlaşması.