Balkanların baş belası olmaya aday Jadar Vadisi

*Balkanlarda, Rusya ve ABD’yi heyecanlandıran enerji hazinesi Lityum madeni Sırbistan’ın Jadar Vadisi’nde bulunuyor

Balkanların kalbinde yer alan Sırbistan, son derece değerli lityum kaynaklarının keşfedilmesiyle yoğun bir jeopolitik rekabetin merkez üssü haline geldi. Ülkenin kuzeybatısında yer alan Jadar Vadisi, değeri 2,14 milyar avronun üzerinde olan dünyanın en büyük lityum yataklarından birini barındırıyor.

Bu keşif, Sırbistan’ı yeşil enerjiye küresel geçiş açısından kritik bir anda stratejik kaynaklar haritasına yerleştiriyor.

Ancak Rusya ve ABD’nin bölge üzerinde nüfuz sahibi olmak için rekabet etmesi nedeniyle proje tartışmalar, protestolar ve jeopolitik manipülasyon suçlamalarıyla gölgeleniyor.

Yeşil enerjinin geleceği için hayati bir kaynak

“Beyaz altın” lakaplı lityum, elektrikli araçlara, akıllı telefonlara ve diğer yeşil teknolojilere yönelik pillerin üretiminde önemli bir metaldir. Karbon emisyonlarını azaltmak ve yenilenebilir enerjiye geçiş yapmakla meşgul olan bir dünyada lityuma olan talepte patlama yaşandı.

Avrupa Birliği ve ABD, Jadar Vadisi yatağını, dünyanın ana işlenmiş lityum tedarikçisi olan Çin’den yapılan ithalata olan bağımlılıklarını azaltmak için bir çözüm olarak görüyor.

Proje, doğal kaynak çıkarma alanında sağlam bir üne sahip İngiliz-Avustralya madencilik devi Rio Tinto tarafından geliştiriliyor.

Resmi tahminlere göre maden, yılda 58.000 ton lityum üretebilir; bu miktar, elektrikli araçlar için 1,1 milyondan fazla pil üretmeye yetecektir. Financial Time, bu kapasitenin Avrupa Birliği’nin mevcut lityum talebinin yüzde 90’ını karşılayarak kıtaya çok önemli bir rekabet avantajı sağlayacağını yazıyor.

Madencilik şirketi Rio Tinto’nun Sırbistan’daki madenlerden çıkardığı lityum cevheri, Avrupa’nın Çin ve Rusya tarafından sağlanan lityuma olan bağımlılığını azaltabilir.

Yerel protestolar ve çevresel kaygılar

Proje önemli ekonomik faydalar vaat etse de yerel itirazlar yoğun. 2024 yazında on binlerce protestocu, çevre üzerindeki olası olumsuz etkileri kınayarak sokaklara döküldü. Çevre grupları, madenin içme suyu kaynaklarını kirletebileceği, yerel ekosistemlere zarar verebileceği ve asit yağmuru da dahil olmak üzere toksik kirlilik yaratabileceği konusunda uyardı.

Ayrıca protestolar, madenin uranyum çıkarımını gizleyerek halkın sağlığını tehlikeye atacağı yönündeki komplo teorileriyle de alevlendi. Rio Tinto, çevresel açıdan güvenli uygulamalara ve çevresel etkilerin sıkı bir şekilde izlenmesine olan bağlılığını vurgulayarak iddiaları şiddetle reddetti.

Geçen yaz Jadar’daki lityum madenini işleten şirkete karşı gösterilerle geçti. Sırbistan Cumhurbaşkanı Vučić, Rusya’dan aldığı bilgiye dayanarak, Ağustos ortasında Belgrad’ın merkezini “boğan” kitlesel gösterilerin, kendisine karşı bir darbe de dahil olmak üzere onu devirmeye yönelik bir planın yalnızca bir parçası olduğunu söyledi.

Jeopolitik manipülasyon suçlamaları

Rusya’nın projeyi engellemek ve Sırbistan’ı etki alanı içinde tutmak için dezenformasyon kullandığı yönündeki suçlamalar gerginlikleri artırdı. The Wall Street Journal haberinde, ABD Dışişleri Bakanlığı’na göre Kremlin, protestoları kışkırtmayı ve madenin çevre üzerindeki etkilerine ilişkin asılsız korkuları yaymayı amaçlayan propaganda kampanyaları düzenlediğini yazdı.

ABD’nin Sırbistan Büyükelçisi Christopher Hill, Moskova’nın madencilik projesini istikrarsızlaştırma noktası olarak kullanarak Sırbistan’ın Avrupa Birliği’ne entegrasyonunu engellemeyi hedeflediğini söyledi. ABD’li yetkililer bu stratejiyi, Avrupa’nın enerji bağımsızlığı girişimlerini engellemeyi amaçlayan geçmişteki diğer Rus müdahaleleriyle karşılaştırdı.

Doğu ile Batı arasında Sırbistan

Sırbistan, Rusya ile geleneksel ilişkiler ve Avrupa Birliği’ne artan açıklık arasında gidip gelen jeopolitik bir kavşakta bulunuyor. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić, lityum madenini tarihi bir ekonomik fırsat olarak tanıtarak binlerce kişiye iş imkânı yaratacağını ve ülkenin GSYİH’sına önemli bir katkı sağlayacağını vaat etti.

Vučić aynı zamanda iç ve dış baskıları da yönetmek zorundaydı. Brüksel ve Washington bir yandan Çin’e bağımlılığı azaltacak projenin hızlandırılmasını talep ediyor. Öte yandan Rusya projeye karşı muhalefeti destekleyerek etki yaratmaya devam ediyor.

Ekonomik ve ekolojik perspektifler

Jadar projesi, Sırbistan’ı bölgesel bir enerji ve teknoloji merkezine dönüştürme potansiyeline sahip 2,4 milyar dolardan fazla bir yatırımı temsil ediyor. Ancak eleştirmenler, ekonomik faydaların yüksek bir çevresel bedeli olabileceği konusunda uyarıyor. Çevre grupları, çevreye olası geri dönüşü olmayan zararların önlenmesi için daha fazla değerlendirme ve sıkı düzenlemeler yapılması çağrısında bulunuyor.

Sırp hükümetinin Avrupa Birliği ile kritik madenlerle ilgili anlaşmalar imzalamış olması, projenin protestolara rağmen devam edeceğini gösteriyor. Avrupalı ​​yetkililer Sırbistan’daki madenin emisyonları azaltma ve uzun vadeli iklim hedeflerine ulaşma planları açısından hayati önemde olduğunu düşünüyor.

SONUÇLAR

Jadar Vadisi’ndeki lityum madeni hem büyük bir fırsatı hem de jeopolitik gerilimlerin kaynağını temsil ediyor. Yeşil enerjinin öncelik haline geldiği bir dünyada, bu stratejik kaynak Avrupa’nın ekonomisini ve politikasını yeniden şekillendirebilir. Bununla birlikte, kullanımı ekonomik kalkınma ile çevrenin korunması arasında hassas bir denge gerektiriyor.

Sırbistan artık benzersiz bir konumda ve stratejik kaynaklar açısından küresel pazarda kilit bir oyuncu olma potansiyeline sahip. Doğu ile Batı arasındaki jeopolitik rekabetin piyonu olmadan bu fırsatı değerlendirip değerlendiremeyeceğini zaman gösterecek. Her senaryoda Jadar Vadisi’ndeki lityum madeni, dönüşüm geçiren bir dünyada enerji, nüfuz ve özerklik mücadelesinin sembolü olmaya devam edecek.

(playtech-ro – Andrei Simion /Fotoğraflar: Reuters- New York Times)

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir