Mehmet Fuat ERGÜN & NEYİN OLUP, NEYİN OLMADIĞINI YAZMAYA ÇALIŞTIM
Kütüphanemde okuduğum kitaplarımdan altını çizdiklerimi sizlerle paylaşmaya devam ediyorum.
Her bir cümle, anlayana bir hayat.
– Günaydın demek, borç para vermek olmadığını.
– Lütfen demek, utanılacak bir şey olmadığını.
– Özür dilerim demek, küçültücü olmadığını.
– Paylaşmanın kendini azaltmak olmadığını.
– Karşılıklı yüz yüze konuşmanın, arkadan konuşmaktan daha etkili olduğunu.
– Yönetici olmanın emir vermek olmadığını.
– İş yerinde şarkı mırıldanmanın suç olmadığı.
– Astlarıyla aynı asansöre binmenin, asansörü düşürecek olmadığını.
– Saygı demek, el pençe durup el etek öpmek olmadığını.
– Yöneticinin duymak istemediğini söylemenin iyilik olmadığını.
– Eğitimin dinlenme yeri olmadığını.
– İletişim kurmanın yalnızca iş olsun diye konuşmak olmadığını.
– Yaşamda, sevinçler kadar hüzünlerinde olduğunu.
– Mutluluk maskelerinin satılır olmadığını.
– Mal, mülk, paranın huzur getireceğini anlamamış olduğunu.
– Üç “S” Servet, Şehvet ve Şöhretin kalıcı olmadığını.
– Her can ve cansız bir gün ölümü tatmış olacağını.
– Tek dünyalı olup, öldükten sonra, yaşamında uğruna her türlü fedakârlığı yaptığı bedenini bir gün topağa karışıp, toz toprak olacağını.
– Her yaptığı kötülüğün mutlaka bir gün kendisine döneceğini bilmek olduğunu.
– Bir gülümsemenin bile sadaka yerine geçeceğini anlamamış olduğunu.
– Aklını başkasına vererek, kendi aklını kullanmanın acizlik olduğunu.
– Yatır gibi yerlerden, medet umarak ölen kişiden yardım istemenin bir yararı olmadığını.
– İyi damat, kazanılmış bir erkek evlat, kötü damat ise kaybedilmiş bir kız çocuğu olduğunu.
– Herkes, sevdiği insana bakar gibi hayata bakarsa, hayatın bu kadar acı vermekten vazgeçer olduğunu.
– Mutluluk, elinde olmayanı elde etmek olmadığını, elinde olanı kabul etmek olduğunu.
– Üç şeye kanmanın doğru olmadığına.
Kışın güneşine,
Kadının ağlamasına
İktidar sahiplerini vaatlerine
– Doğumun bir damla su, ölümün bir avuç toprak. Neyin peşinde olduğunu.
– Yüzü güzele 40 gün doyabilirsin ama gönlü güzele 40 yıl doyulmaz olduğunu.
– Sevmek, güzel birinde aşkı aramak değil, o kişide, bilmediğin bir zamanın beklemedik bir anında kendini bulmak olduğunu.
– Yola çıktığın kişileri, yolda bulduklarınla değişirsen, hem yolunu hem dostunu kaybetmek olduğunu.