NAZIM TURAN & İŞTE BÖYLE ADALET!

Mahkeme salonu tıklım tıklımdı. Herkes, büyük davanın sonucunu merak ediyordu. Kadı, ağır adımlarla içeri girdi, cübbesinin eteklerini düzeltti ve minberine oturdu. Salona göz gezdirdi, boğazını temizledi ve ciddiyetle konuşmaya başladı:

“Dava başlamadan önce, herkesin huzurunda bir gerçeği açıklamak zorundayım.”

Salondaki herkes merakla kulak kesildi. Kadı, elini cübbesinin içine soktu ve bir kese çıkardı.

“Davacı bana lehine karar vermem için 10 kese altın verdi.”

Salonda bir uğultu yükseldi. Kadı, hiç istifini bozmadan cübbesinin diğer cebine elini attı ve bir başka kese çıkardı.

“Davalı ise beraat ettirmem için 12 kese altın verdi.”

Şaşkınlık, homurdanmalara dönüştü. Kadı, iki keseyi terazinin kefelerine koydu, ardından cübbesinin içinden bir kese daha çıkarıp yerine bıraktı.

“Bu davanın adil, tarafsız ve eşit yürümesini istiyorum. O yüzden, fazladan gelen 2 keseyi huzurunuzda iade ediyorum.”

Salonda derin bir sessizlik oldu. Ardından biri fısıldadı:

“İşte böyle adalet!”

Bir başkası ekledi:

“Allah uzun ömür versin böyle kadıya!”

Ve herkes, ne kadar şanslı olduklarını düşünerek mahkeme sonucunu beklemeye koyuldu…

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir