NAZIM TURAN & Biraz gülelim, biraz gülümseyelim…

Hayat bazen küçük oyunlarla, bazen de zekice bir cevapla kurtulmayı gerektirir. İşte mutfakta başlayan masum bir flörtün, bir turna bacağı yüzünden nasıl büyük bir sınava dönüştüğünün eğlenceli hikayesi…

***

Venedikli banker Currado Gianfigliazzi, avcılığı çok seven bir adamdı. Bir sabah ava çıktı ve besili bir turna avladı. Eve döner dönmez aşçısı Chichibio’ya turnayı teslim etti ve sıkı sıkı tembihledi:

“Bu akşam önemli misafirlerim var. Turnayı güzelce pişir ve sofraya getir.”

Chichibio, turnayı büyük bir özenle temizledi, marine etti ve fırına koydu. Kısa süre sonra mutfağa, evin cilveli temizlikçisi Brunetta geldi. Hafifçe gülümseyerek Chichibio’ya sokuldu. O zaten kıza gönlünü kaptırmıştı.

Brunetta, “Bana bir turna bacağı verirsen, belki sana bir iyiliğim dokunur,” diye fısıldadı.

Aşkın gözü kördür derler ya, Chichibio düşünmeden turnanın bir bacağını koparıp kıza verdi. Ancak yemeği sofraya getirdiğinde eksik bacak hemen fark edildi. Misafirler, nezaketten bir şey söylemediler ama Currado’nun yüzü kıpkırmızı kesildi. Yemeğin sonunda, dişlerinin arasından tıslayarak Chichibio’ya sordu:

“Ne oldu bunun bir paçası? Yedin mi yoksa?”

Chichibio, paniğe kapılmadan, kendinden emin bir şekilde cevap verdi:

“Efendim, turnalar zaten tek bacaklıdır. Herkes bilir bunu!”

Currado iyice sinirlendi. “Saçmalama! Yarın sana göstereceğim turnaların kaç bacaklı olduğunu!” dedi.

Ertesi sabah, banker ve aşçı birlikte göl kenarına gittiler. Güneşin altında, tek bacakları üzerinde dinlenen bir grup turnayı görünce Chichibio hızla atıldı:

“Bakın efendim, işte dediğim gibi, turnalar hep tek bacaklıdır.”

Currado sinirle bağırınca turnalar korkup havalandı ve herkes kuşların iki bacaklı olduğunu gördü. Banker kamçısını kaldırıp Chichibio’ya dönerek öfkeyle baktı. Ancak Chichibio gülümseyerek son hamlesini yaptı:

“Ama efendim, dün akşam sofrada da böyle bağırsaydınız, ikinci bacağını görürdünüz!”

Currado önce şaşırdı, sonra sinirini unutarak kahkahalarla gülmeye başladı.

***

Bazı durumlarda zekâ, en büyük cezadan bile insanı kurtarabilir. Ama mutfakta fazla oyun oynamamakta fayda var!

Sevgiyle ve gülümsemeyle kalın!

***

Not: Decameron, 14. yüzyılda Giovanni Boccaccio tarafından yazılmış 100 öyküden oluşan bir eserdir. Kara Veba salgınından kaçan 10 gencin, bir malikanede 10 gün boyunca birbirlerine anlattıkları hikâyelerden oluşur. Bu öyküler, zekâ, kurnazlık, insan ilişkileri ve toplumsal eleştirilerle doludur. “Turnanın Paçası” da bu eserde yer alan eğlenceli hikâyelerden sadece biridir.

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir