‘Türk tekstili beton içinde büyüyen çiçek gibi’
*Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün ihracatı 32,1 milyar dolar değerine ulaştı
Fashion United’tan Susan Zijp tarafından kaleme alınan makale Rumen basınının da ilgisini çekti. “Türkiye ve tekstil sektörü: Zorluklar, inovasyon ve küresel genişleme arasında” başlıklı haberde önemli bilgiler ve değerlendirmeler aktarıldı:

Habere göre Türkiye ihracat alanında güçlü bir ülke. Tekstil, hammadde ve giyim ürünlerinin yurt dışına satışı ülke ekonomisinde önemli rol oynuyor. 2024 yılında bu sektör ülkedeki toplam istihdamın yaklaşık %7’sini oluşturdu. Tekstil ve hazır giyim ihracatı 32,1 milyar dolar (29,41 milyar avro) değerine ulaştı. Fashion United’ın haberine göre, Türkiye küresel ölçekte en büyük giyim ihracatçıları arasında altıncı, Avrupa Birliği’nin giyim pazarının ise üçüncü büyük tedarikçisi konumunda yer almaya devam ediyor.
Ancak ülke, 2023’te Türkiye’nin güneyinde meydana gelen yıkıcı depremin ardından ve COVID-19 salgınının etkileri de dahil olmak üzere son yıllarda büyük zorluklarla karşı karşıya kaldı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İKİB) Başkanı ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (TÜİK) Başkan Yardımcısı Mustafa Gültepe, düzenlediği basın toplantısında, “Bu dönemde ihracat kaybı 4,2 milyar doları buldu, 262 bin kişi işsiz kaldı” dedi.
İstanbul’da yedincisi düzenlenen ve 125 ülkeden 500’ü aşkın katılımcının ürünlerini sergilediği Texhibition fuarında ise bu zorluklar neredeyse yok denecek kadar az görünüyor. Etkinlik, betonun içinde büyüyen bir çiçek gibi en zor anları atlatmayı umut eden tekstil sektörünün dayanıklılığının bir resmini sunuyor.
Texhibit’e katılan katılımcılar, Türk tekstil sektörünün yeni pazarlara ulaşmayı ve yeni müşteriler çekmeyi hedeflediğini söylüyor. “Tüm Türk şirketleri aynı zorluklarla karşı karşıya. 1990 yılında kurulan bir etiket üreticisi olan Yenel Etiket’in sözcüsü, “Satış hacimleri düşüyor ve pazar doymuş durumda” diyor. En sert rekabet Çinli ihracatçılardan geliyor. “Çinlilerin fiyatları nasıl bu kadar düşük tutmayı başardıklarını anlamıyoruz. Bazen fiyatları bizim üretim maliyetlerimizden daha düşük oluyor.”
Ancak şirket yeni müşteriler çekmek için etkili bir strateji buldu. “Çin Yeni Yılı sırasında, çoğu Çinli üretici tatildeyken, biz yeni müşteriler çekme fırsatını değerlendirdik ve başardık.”
1999 yılında kurulan ve örme giyim sektörünün öncülerinden ihracat devi Toraman Tekstil’in temsilcileri de Zara, Bershka, Asos gibi önemli markalarla yapılan iş birliklerine rağmen Avrupa’ya yapılan ihracatta düşüş yaşandığına dikkat çekiyor. Şirket sözcüsü, “Avrupa dolu” diyor. Toraman Tekstil, üstün kaliteyi koruyarak yeni ve özgün tasarımlar geliştirerek pazarını genişletmeyi hedefliyor. Şirket, Güney Afrika, Latin Amerika ve Brezilya pazarlarına yöneliyor.
2000 yılında kurulan Akspa Tekstil, bu zorlukların farkında ancak Türk sanayisinin kalitesiyle öne çıktığını vurguluyor. Şirket, Inditex, H&M ve C&A gibi müşterileri için yılda 3 milyon metre malzeme üretiyor. Şirket yetkilisi, “Üretimimizin yüzde 90’ını İspanya, Fransa, Almanya, ABD, Latin Amerika, Polonya, Portekiz ve Fas gibi ülkelere ihraç ediyoruz” diyor.
Türk tekstil sektörü sadece geleneğe değil, aynı zamanda inovasyona da dayalıdır. Texhibition’daki inovasyon laboratuvarında katılımcılar, 3.000 dereceye kadar sıcaklıklara dayanabilen ve yedi saat yangın koruması sağlayan yumuşak ancak son derece dayanıklı bir malzeme sundular. Bu malzeme biyolojik olarak parçalanabilen karbon fiberlerden üretilmiştir. Ayrıca deri görünümlü ve deri hissi veren, ancak nar kabuklarından yapılmış bir elbise de sergileniyordu.
Türk etiket ve ambalaj üreticisi Işık Etiket, tüketicilere ek bilgiye ulaşma imkânı veren etiketlerdeki QR kod uygulamasını hayata geçiriyor. Örneğin, kullanıcılar bir tişörtün üzerindeki kodu tarayarak doğrudan cep telefonlarından Londra turist rehberine erişebiliyor.
Türk tekstil sektörü, bu kadar çok yeniliğe rağmen, kalifiye eleman yetiştirmek de dahil olmak üzere geleneklere güvenmeye devam ediyor. Ancak Türkiye’deki pandemi ve depremler insanların işe ve hayata dair algılarını değiştirdi. İstanbul Ticaret Odası sözcüsü, “Birçok kişi önceliklerini değiştirdi ve çalışma saatlerini azalttı” diyor.
Yenel Etiket yetkilisi, 2023 depreminden etkilenen bölgelerden biri olan Kahramanmaraş’ta çok sayıda çalışanın faaliyetlerini durdurduğunu belirtiyor. Sektör liderleri, yeni nesil kalifiye çalışanların sektörü canlandıracağını umuyor.
Yeni pazarların keşfinden yeni nesil uzmanların çekilmesine kadar tüm bu planlar büyük ölçüde hükümet desteğine bağlıdır. “İyileşmenin sağlanması için önemli çabalar sarf ediliyor”
İstanbul Tekstil İhracatçıları Birliği (İTHİB) ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) başkanları, düzenledikleri basın toplantısında, “2026’ya kadar tam sektör” vurgusu yaptı.
Türkiye Ticaret Bakanı Ömer Bolat, tekstil ve hazır giyim sektörünün ülke ekonomisi açısından önemini vurgulayarak, hükümetin destekleyici politikalar geliştirdiğini vurguladı. Eğitime yatırım yapılıyor, her yıl yaklaşık 400 öğrenci tekstil alanında uzmanlaşmış bölümlerden mezun oluyor. Devlet öğrencilere aylık burs imkânı sağlıyor ve kaliteli iş imkânı sağlıyor. Ayrıca, yüksek standartları ve alanın çekiciliğini korumak için son üç yıldır kabul şartları sıkılaştırıldı.
Türkiye, küresel tekstil ve hazır giyim sektöründe dayanıklılık ve yenilikçilikle ekonomik ve sosyal zorluklara karşı koyarak önemli bir oyuncu olmaya devam ediyor. Devlet desteği ve pazar çeşitlendirme stratejileriyle Türk tekstil sektörü sadece konumunu geri kazanmakla kalmayıp, her zamankinden daha güçlü ve daha yenilikçi olmayı hedefliyor.