Hamdi YILMAZ – ANLAYANA AŞK OLSUN!

 

Dünyayı kıskacına alan 2008 küresel krizi en son Romanya’ya gelmişti, yada Romanya’ya girişi bilerek geçiktirilmişti. Çünkü, 2008 yılı Kasım ayında Parlamento, 2009 yılında da cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmıştı. Parlamento seçimlerinden cumhurbaşkanlığı seçimine kadarki sürede ülkenin iki büyük siyasi partisi koalisyon kurunca, anlaşmazlıkları su yüzüne çıkıp, koalisyon bozuluncaya  kadar bir yıl geçti. Kriz vehameti de kimsenin umurunda olmadı. Ancak, 2010 yılı başında IMF ve AB’nin kapısı çalındı. 20 milyar euroya karşılık IMF, emeklinin maaşından yüzde 25, kamu çalışanının maşından yüzde 15 kesintiyi şart koştu. Bununla da yetinmedi yüzbinlerce kamu çalışanının işten çıkartılması istendi ve çıkartıldı.

Halk sineye çekti, diş biledi ama yapılacak birşey yoktu. Taaki bu yılın başına kadar. Sonra sokak gösterileri başladı. Liberal Demokrat Parti önderliğindeki ve Cumhurbaşkanı güdümündeki yamalı bohça hükümeti gitmek mecburiyetinde kaldı. Aslında gitmedi de “Teknokrat Başbakan” adı altında sadece üyelerini değiştirdi.

Başbakanlığa girişi çıkışı zaptı rapt altına alan istihbaratçı teknokrat Başbakan, gösterileri göğüsleyemediği gibi, öteden beri ayda bir gensoru veren, ancak üç yıldır başarılı olamayan muhalefete politikacı olmadığı için ilk hamlede yenildi ve gitti.

Üç oya ihtiyacı olan muhalefet gensoru görüşmesinde üç oy da fazladan bulmayı başardı. Yada yenile yenile yenmesini acemi teknokrat başbakanın sayesinde becerdi. Muhalefetin kurduğu hükümet ise güven oylamsında, on gün önceki gensoru oylamasındaki üç kişilik farkı tam 54 kişiye yükseltti. 54 asilzade Romen parlamenteri on gün içinde siyasi fikir değiştirdi.

Bütün bunlar 10 Haziran’da yapılan yerel seçimler arefesine denk geldi. 20 milyonluk ülkede 5 milyona yakın emekli, bir milyondan fazla kamu çalışanı ve yüzbinlerce işinden olan eski kamu görevlileri giden paralarının hesabını sormaya kalkıp, kinini sandığa kusunca yeni ve genç Başbakan sandıktan güçlenerek çıktı.

Ama, Genç Sosyal Demokrat Başbakan, iki bakanını iki hafta içinde “İntihal” olayına kurban verdi. Kendisi de aynı suçlama ile karşı karşıya kaldı. Üstelik partili milletvekili ve aynı zamanda eski başbakan iki yıl hapis cezasını çekmeye zorlanıp, kapısında polisi görünce intihar girişiminde bulundu. Bütün bunlar genç Başbakanı elini çabuk tutmaya zorladı. Anayasa Mahkemesi ile Cumhurbaşkanı’nın üzerine aynı anda yürüdü. Cumhurbaşkanı Cuma günü parlamento tarafından görevden alındı. Şimdi 29 Temmuz’da referandum yapılacak ve halk cumhurbaşkanının yeniden göreve dönüp dönmemesine karar verecek. Gözüken o ki, dönmesi mümkün değil. Anayasa Mahkemesi soluğu AB kapısında aldı. AB, “Anayasa mahkemesine dokunma!” ültimatomu verdi. ABD endişelerini bildirdi. Sosyal Demokrat Başbakan bu hafta Brüksel’e kaygı gidermeye gidecek, ABD’li generali güvenlik danışmanı olarak atayarak, “Müttefikimizin Demokratik dengesinin bozulmasından kaygılız” diyen ABD’yi yatıştıracak. Le Figaro gazetesi de Başbakan’ın partisine “Romanya Kominist Partisi’nin kurumsal mirascısı” diyor.

Anlayana aşk olsun!

(Bu yazı 9 Temmuz 2012 tarihinde yayımlanmıştır)

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir