Romanya’da ekonomik durum!
*İthalat kısılır, ihracat artar, yerli ürüne yönelinir, 2 milyon işsize iş bulunursa Romanya küresel salgının getirdiği krizi aşabilecek
BÜKREŞ (Gazete Balkan)- Romanya ekonomisi ile ilgili ilk ciddi sınav önümüzdeki Haziran ayında verilecek.
Küresel salgının devam ettiği ve korona virüs tedbirlerinin uygulandığı son iki aydır hükümetten ‘Teknik işsizlik’ parası alma ümidi ile yaşayan 130 bin küsür şirket 850 bin civarındaki işçisi ile 1 Haziran’dan itibaren kendi başının çaresine bakacak.
Bu şirketler, tümden kapanmak yada ticari hayata devam gibi zorlu bir karar verme süreci yaşayacak.
Küresel salgın öncesi de risk altında bulunan ve bazıları kaybedilen bu 130 bin şirket Romanya’daki şirketlerin neredeyse üçte birini oluşturuyor. Bu şirketlerin muhtemel kötü sonuçları Romanya ekonomisinde domino taşı etkisi görecek.
FRAMES ANALİZİNE GÖRE PİLOTLAR ACEMİ
KOBİ’lerden çok uluslu şirketlere, işveren kuruluşlarından kamu kurumlarına kadar geniş bir yelpazede müşterisi bulunan Danışmanlık şirketi Frames, Romanya Ulusal İstatistik Enstitüsü, Avrupa Komisyonu, IMF ve Romen şirketlerinin performansına ilişkin istatistikler ile Maliye ve Ticaret Bakanlığı’na iletilen istatistiklere dayanarak Romanya ekonomisi için bir analiz yaptı.
Frames analizi Rumen basınına şirket yöneticisi Adrian Negrescu tarafından anlatıldı.
Romanya’yı bir uçağa benzeterek hükümeti de uçak mürettebatı yerine koyarak yapılan analizde, “Ufukta yoğunlaşan ekonomik fırtınaya karşı inmeye çalışan uçağın yakıt deposu boş. Victoria Sarayı’ndaki mürettebah kazasız belasız uçağı fırtınadan çıkartmayı vaad etse de, “gerçek şu ki pilotların hiçbiri böyle bir misyon deneyimine sahip değil. İlk denemeyi yapacaklar mı?” denildi.
“Avrupa Komisyonu ve IMF’nin ekonomik radarları, Romanya’nın giderek daha yoğun bir atmosfer üzerinde uçtuğunu gösteriyor. Batı’dan, büyük bir ekonomik krizin bulutları birikiyor, ünlü ekonomist Nouriel Roubini’ye göre önümüzdeki 10 yıl sürecek ekonomik bir depresyona girdik” yorumunun yapıldığı analizde, “Romanya’da bir ay içinde toplanan vergilerden elde edilen tüm paranın maaş ve emekli maaşlarını ödemek için kullanılabileceğini unutmayalım” dendi.
“Yetkililer tarafında vaat edilen kurtarma oprerasyonunun başlaması ise AB tarafından tahsis edilecek ve 2-3 milyar avro olarak tahmin edilen kurtarma fonlarının garanti altına alınmasına bağlıdır” ifadelerinin yer aldığı analize göre, 1 Haziran’dan sonra işverenler, maaşların ödenmesini üstlenerek faaliyetlerine devam kararı vermek veya faaliyeti geçici veya kalıcı olarak durdurmak zorunda kalacak.
Analizdeki görüşler özetle şöyle:
Perspektifler, risk alanındaki bu şirketler arasında birçoğunun büyük olasılıkla iflasa gireceğini veya üretilen zorluklarla yüzleşmek için gerekli ekonomik-mali kapasiteye ve teknik bilgiye sahip olmayan önleyici düzenlemeye başvuracağını göstermektedir.
ROMANYA 2009’DAN DAHA İYİ Mİ?
Ekonomi kesinlikle 10 yıl öncesine göre çok daha güçlü. Romanya’nın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 2009 yılında 498 milyar ley iken 2019’da 1.059 milyar ley’ye yükseldi. Şirketlerin cirosu 2008’de 1.082 milyar ley iken (yaklaşık 300 milyar avro) 2019’da 360 milyar ley’e yükseldi.
İhracat, 2008 yılında 33 milyar avrodan 2019 yılında 69 milyar avroya yükseldi.
Çalışan sayısı 2008’de 4,8 milyon iken bu rakam 2019’da yüzde 20 yükseldi ve maaşlar bugün 469 ley’den (2009’da minimum net kazanç) 1,346 ley’ye yükseldi. Ortalama net maaş, bu yıl 1.361 ley’den (348 euro) 3.300 ley’e (680 euro) çıktı, yani iki kat arttı.
Ev kiraları 2008’e göre yüzde 30-50 oranında ucuzlarken maaşlar arttı. Taksitlerin ödeme baskısının maaş üzerindeki etkisi yüzde 70’den yüzde 30’a geriledi.
Bu arka plana karşı gayrimenkul segmenti önemli ölçüde büyüdü. Bankalar 10 yıl öncesine göre çok daha sağlıklı bir kredi portföyüne ulaştı.
Bir diğer olumlu gerçek, ulusal para biriminin 2008-2020 arasında son yıllarda istikrar kazanmış olmasıdır.
Euro döviz kuru ley karşısında yüzde 15 değer kazanırken, son 2 yılda değişim maksimum yüzde 2-3 oldu.
Ayrıca, 10 yıl öncesine göre enflasyon, 2009’da yüzde 7,85’ten 2019’da yüzde 3,8’e düştü.
Merkez bankası referanslı faiz oranı 2008’de yüzde 10,25 iken şu anda yüzde 2.
Banka kredilerindeki faiz oranı 2008’de yüzde 17,3 iken şu anda yüzde 6,86
Şirketlerin bankalardaki parası 2008 yılında 59 milyar ley iken şimdi 127 milyar ley. Kişisel banka mevduatları toplamı da aynı süre içerisinde 82 milyar ley’den mart ayı itibarı ile 230 milyar ley’e çıktı.
Merkez Bankası rezervleri de 2008 yılında 28 milyar avro iken şimdi 38,4 milyar avro. Cari açık 2008’de 16 milyar avro iken 2019’da 10 milyar avroya geriledi.
ROMANYA’NIN GÜÇLÜKLERİ
Yukarıdaki veriler ve daha pek çoğu, klasik bir ekonomik krizin zorluklarına daha iyi dayanabilecek daha güçlü bir ekonomi beklentisi göstermektedir.
Yetkililer, Avrupa Komisyonu’nun yüzde 6, IMF’nin yüzde 5 tahminine kıyasla, toplam GSYİH’da yüzde 1.9’luk bir azalma ile “V” şeklinde ekonomik bir toparlanma beklediklerinde bu verilere güveniyorlar.
Frames analistlerine göre, Romanya ekonomisi son yıllarda yoğunlaşan ve klasik modellerden kaynaklanan bir kriz bağlamında önemli sonuçları olacak bir takım güvenlik açıklarıyla karşı karşıya.
İş ortamında, 2020 itibarı ile ticari krediler önemli ölçüde artmış ve ticari denge daraltılmış anlamda 125 milyar ley’e ulaşmıştır. Bu genişletilmiş anlamda ise 380 milyar ley’i bulmaktadır. Bu ticari krediler her zamankinden daha savunmasızdır.
“Ticari zincirlere finansal bağımlılık 10 yıl önceki duruma göre daha iyi vurgulanmıştır. Ekonomide yaygın bir uygulama olan tedarikçi kredisinin gerçek bir patlamayı tetiklemesi muhtemeldir. Mart-Nisan ayındaki kapanışla birlikte, ödeme gecikmeleri önemli ölçüde arttı ve şirketlerin çoğu bu kadar zayıf kapitalize edilmiş olmaları nedeni ile kendilerini büyük bir finansal kilitlenmeye kaptırdı. Bir şirket takılırsa, iş ortaklarını da çekecektir. Genel olarak, ticari krediler kısa vadeli banka kredilerinin değerinin (sadece 34 milyar ley) üç katına ulaştı.”
Buna ek olarak, 2008-2009 ile karşılaştırıldığında, ekonomi ithalata çok daha bağımlı hale geldi. 2009 yılında 35 milyar avro, 2019’da 86,2 milyar avro.
Romanya işgücü açısından da daha iyi değil. Her ne kadar iş büyüse de, çalışan sayısı son yıllarda sadece yüzde 20 artarak 5,2 milyona ulaşmış, bu da yetersiz sayıda işgücü krizinin kanıtı olmuştur.
Özel sektördeki durumun ötesinde, devlet neredeyse çözümü imkansız bir mali durumda. Kamu borcu, Mart 2020’de GSYİH’nın yüzde 37,9’unu temsil eden 401 milyar liraya yükseldi. 2008’de 66 milyar leydi veya GSYİH’nın yüzde 12’siydi.
Bütçe açığı da kırmızı bir bölgede. 2019’da yüzde 4.6’dan sonra, bu yıl yüzde 6.7 seviyesini (hükümetin iyimser senaryosunda 72 milyar ley) aşacak, Brüksel ve IMF bunu 9’a doğru daha da yüksek görecek. Sırasıyla yüzde 2 ve yüzde 10, yani 100 milyar ley’e doğru. Karşılaştırmak gerekirse, 2009’da Romanya’nın 36 milyar ley bütçe açığı vardı.
“Açığın finansmanı pahalı ve zor bir iş. Hükümetin şartlı kurumlardan (IMF) borçlanma konusunda isteksiz olduğu düşünüldüğünde, şu anda devlet sadece bankaları kullanmaktadır. Veriler Romanya’nın Macaristan, Bulgaristan veya Polonya gibi ülkelerle kıyaslandığında AB’de en yüksek faiz oranıyla borç aldığını göstermektedir. Eylül’de maaşlarına yapılması planlanan yüzde 40 oranındaki artış da cabası.”
TÜKETİM AZALMASI, OLASI BİR ÇÖZÜM
Romanya ekonomisi ufukta beliren sorunlar krizini aşabilecek mi?
Yetkililer tarafından teşvik edilen olumlu mesajların ötesinde, bir seçim yılı bağlamında Rumenlerin güvenini yeniden inşa etmek için ekonomik beklentiler oldukça kasvetli.
“Makro ekonomik düzeyde 2008-2009’a kıyasla daha iyi olsak da, şirketlerin yüzde 80’inden fazlasının sermayesi yetersiz olan kırılgan bir ekonomimiz var, bunlar finansal gücü olmayan mikro işletmeler. Bu şirketler için gerekli teknik işsizlik ve KOBİ Yatırım – bir kredi programı gibi devlet yardımı yokluğunda neler olacak?
Sadece sağlıklı şirketlerin ve bankaların kazanacağı bir durum var, Romen şirketlerinin büyük çoğunluğu ufukta çoğalan mükemmel fırtınada kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalacaklar.
Ne yazık ki, çoğu iflas edecek veya iflas edecek. Diğerleri, yeni gerçekliğe uyum sağlamak için kendilerini yeniden yapılandıracaklar. Tüketimin her düzeyde keskin bir şekilde düşeceği bir ekonomi” diyor Frames analistleri.
Onlara göre, Romanya ekonomisi 2008-2009 krizini tekrarlamak istemiyorsa, yeni alanlar bulmak zorunda kalacak.
Frames analistleri, “AB fonlarının optimal cazibesinin ötesinde, tüketimimizi yerel ürün ve hizmetlere yönlendirmemiz gerekiyor. Bu krizlerden sadece Romanya ürünlerini satın alırsak, ülkedeki üretimi teşvik edersek, ithalatı azaltmayı ve ihracatı artırmayı başarırsak, özellikle de tüm dünyada ve Çin’de üretilen mallara alternatifler aradığımızda hayatta kalacağız. Buna ek olarak, şirketler ve devlet, ülkede işsiz kalan veya Batı’dan dönen neredeyse 2 milyon Romen’i emmek için çözümler bulmak zorunda kalacak” diyor.
Böyle bir strateji yeterli olacak mı? Analistler, tüketimin yeniden yönlendirilmesinin ötesinde, iç ticaret zincirlerine olan güvenin yeniden inşasının ötesinde, devletin zorlu ama gerekli reform önlemlerini alması gerektiğini söylüyorlar.
“Gelirlerin yüzde 80’inin ekonomik olarak sürdürülemez olan maaş ve emekli maaşlarına tahsis edildiği bir bütçemiz var. Nüfus ve iş ortamına yönelik hizmetler alanında daha esnek ve daha modern bir devlet için kamu aygıtının (1.2 milyon çalışan) yeniden yapılandırılması için bütçe reformuna ihtiyaç vardır. Son iki ay içinde önemli adımlar atılmıştır ancak ek önlemlere ihtiyaç vardır. Örneğin, emekli maaşlarının yüzde 40 oranında artırılması, 2-3 yıllık bir süre için yeniden zamanlama anlamında yeniden düşünülmelidir. Ekonomik krizin ortasında emeklilik maaşı yükseltmek, bir aile düzeyinde, asgari ücret ödenmiş olsa bile, borçlu olarak lüks bir araba ve egzotik bir tatil satın alırsınız. Bu, Romanya’nın yurtdışındaki güvenilirliğini onarılamaz bir şekilde etkileyeceği ve son yıllarda bu kadar güçlü bir şekilde sarsılacağı gerçeğinin ötesinde. Kredileri daha pahalı hale getirmenin ve dolayısıyla AB’deki en yüksek faiz oranının etkilerini hissedeceğiz”diyor analistler.
Kesinlikle gerekli olan ve büyük olasılıkla sonbahar seçimlerinden sonra uygulanacak olan bütçe sektörünün reformu da Romanya’nın ekonomik performansını etkileyecek, böylece pandemi sırasında ekonomik kaybın hızlı bir şekilde toparlanması için öngörüler bir süre daha uzayacak.

(Foto: Bussines 24- Frames analizi Rumen basınına şirket yöneticisi Adrian Negrescu tarafından anlatıldı )
Ya Türkiye ne yapsın, İşsizlik başta olmak üzere, fert başına düşen milli gelir, Gayri safi milli hasıla, Merkez bankası döviz rezervleri, ithalattaki artış, değersiz Türk Lirası, gibi pek çok parametre ile Romanya bizden çok daha iyi durumda. Ama bizi yönetenlere bakarsanız her şey güllük gülistanlık. Hem bir ekonomik darboğazda Romanya’nın arkasında AB var. Ya bizim yanımızda yöremizde kimse yok. Yönetenler Kırşehir tabiri ile “mezerlikte türkü çığırıyolar.”