Hamdi YILMAZ – Altı ülke vatandaşı olmak!

O yaşlı bir Macar, 80 yaşında.

Askerliğin dışında doğduğu köyden hiç ayrılmamış. Ama bugüne kadar altı ülke vatandaşı olmuş. Hikâye şöyle;

“Avusturya Macaristan İmparatorluğu sınırları içinde doğmuş. Ardından Macar, ardından Hırvatistan vatandaşı olmuş, sonra bir ara tekrar Macar vatandaşı sonra Yugoslavya vatandaşı, Yugoslavya dağılınca da yeninden Hırvat vatandaşı… Ve şimdi Macar vatandaşı…”

Oysa O,  “Ben köyümü hiç terk etmedim” diyor…

Bizim için Sevr anlaşması ne ise Macaristan için de Trianon anlaşması o demek. Macarlar hâlâ o anlaşmanın yaralarını sarıp, sarmalamakla uğraşıyorlar.

***

Hınıs’ta öğretmenlik yaparken Macar vatandaşı gibi oldukça yaşlı bir amca bana şöyle demişti;

“Hoca bu Ruslar, Ermenilere göre daha merhametliydi.”

Çünkü o Amca kısa sürelerle de olsa bölgenin Rus ve Ermeniler tarafından işgaline çocukluk yıllarında tanıklık etmişti.

Allah’tan bu işgaller öyle vatandaşlık değiştirecek kadar uzun süreli olmamış.

***

Aslında Avrupa denen yaşlı kıtanın oldukça vahşi ve barbar bir tarihi var.

Rusya’yı Avrupadan saymazsanız, bu kıtada İngiliz, Alman veya Fransız olarak doğmamış insanların hayatları hiç kolay olmamış.

Orta, Doğu ve Güneydoğu Avrupa’da yaşayan avuç avuç nice milletler yok olmuş, soylarına ayran suyu dökülmüş.

Niceleri ömürlerini ister istemez kaypaklaşarak, kim güçlüyse ona yanaşarak, elini eteğini öperek yaşamış.

Ülke coğrafyaları hep saraylarda belirlendiğinden, kağıt üzerine cetvelle çizildiğinden yukarıda bahsi geçen Macar Dede’nin dramının bin beteri yaşanmış.

Çoğumuza kuru bir kelime olarak gelen “Mübadele” kelimesi oysa milyonlarca insanımız için ne anlamlara gelir, ancak ninelerinden, dedelerinden dinleyenler bu kelimenin anlamını kavrayabilir.

***

Ve bazıları için insan ömrü içine altı ayrı ülke vatandaşlığını sığdıracak kadar uzun!

(Bu yazı 03 Eylül 2010’da yayınlandı)

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir