Mehmet Fuat ERGÜN & KENDİLERİNİ İNSAN YERİNE KOYAN ÇAPRAŞIK İNSANLARA

İnsan yaşlandıkça, hayatın ne olduğunu anlıyor, tabi anlamak isteyenlere.

Hele benim gibi yetmiş dört yaşına merdiven dayayanlar, binlerce, on binlerce insanla muhatap olduysa,

bir başka bakıyor yaşama ve bu rüya alemi dünyaya.

Kendimce, kısaca, şöyle bir sıralamak istedim, insanım diye geçinen çarpaşık zavallılara.

Ne insanlar gördüm,

Namaz kılıp eğilip kalkanlar.

Ne insanlar gördüm,

Oruç tutup aç gezenler.

Ne insanlar gördüm,

Zekatını gıdım gıdım verenler ve hatta vermeyenler.

Ne insanlar gördüm,

Hacca, umreye onlarca kez turistik gezi amaçlı gidenler.

Ne insanlar gördüm,

Müslüman geçinip, garibanı, yoksulu, fakiri, yetimi, ihtiyaç sahibini, dulu, düşmüş olanı, yolda kalanı, akrabalarını gözetmeyenler.

Ne insanlar gördüm,

İbadetlerini cennete girme menfaatiyle yapanlar.

Ne insanlar gördüm kendini

Allah yerine koyup, kendinden olmayana cehennemlik gözle bakanlar.

Ne insanlar gördüm,

Ölünce bir günde kokusundan durulamayacak cesedine hayattayken tapanlar.

Ne insanlar gördüm,

Mal, mülk, para, mevki, metrese kul olanlar.

Ne insanlar gördüm,

Aklını kiraya vererek birilerinin arkasından gidenler.

Ne insanlar gördüm,

Sağlığında Yaratanı aklına getirmezken, hastalığında hayır dualarınızı bekliyorum diyenler.

Ne insanlar gördüm,

Lüks bir restoranda yediği akşam yemek parasının, ihtiyaç sahibi ailenin bir aylık geçimi olduğunu bilmeyenler.

Ne insanlar gördüm,

Küçücük yavrularını bırakıp, sırf kendi zevki için evli olduğu halde başka birine kaçanlar.

Ne insanlar gördüm,

Sanki yarına garantisi varmış gibi dağları ben yarattım diyerek böbürlenen acizler.

Ne insanlar gördüm,

Elinde olanların kıymetini bilmeyerek; kaybettikten sonra ah, vah edip pişmanlık duyanlar.

Ne insanlar gördüm,

İğneyi kendine batırmadan önce başkasına çuvaldız batıranlar.

Ne insanlar gördüm,

Kendinden başkasını düşünmeyenler.

Ne insanlar gördüm,

Kendi çıkarı için yalan söyleyip iftira atanlar.

Ne insanlar gördüm,

İlim ve bilimi yok sayarak, aşıda neymiş bana bir şey olmaz diyenler.

Ne insanlar gördüm,

Bir gülümsemeyi bile karşısındakinden esirgeyenler.

Ne insanlar gördüm,

Bana değmeyen yılan bin yaşasın diye, vurdum duymaz olanlar.

Ne insanlar gördüm,

Hiç sebepsiz yere cana kıyanlar.

Ne insanlar gördüm,

Kumar, içki ve seksi kendine zevk edinenler.

Ne insanlar gördüm,

İnsan, hayvan, bitki hatta cansız denilen taşa toprağa, şevkat, merhamet, sevgi, saygı duymayanlar.

Ne insanlar gördüm,

Eksiklerini öne sürerek, eksiklerinin yanında yüzlerce kat fazla olan artılarını görmeyenler.

Ne insanlar gördüm,

Hep ben, hep ben diyerek hava atarken, bir gün sende kimsin denmeyeceğini bilmeyenler.

Ne insanlar gördüm,

Menfaati bitince selamı sabahı kesenler.

Ne insanlar gördüm.

Senelerce aramadığı bir arkadaşını, işi düşünce yüzsüzce arayanlar.

Ne insanlar gördüm,

Bir tırnağı olmadığında, gömleğini ilikleyemeyeceğini bilmeyenler.

Ne insanlar gördüm,

Her şeyin aşırısına kaçarak, normal hayatın tadını alamayanlar.

Ne insanlar gördüm,

Gözünden esirgediği vücudunun, toprak bileşinlerinden olduğunu bildiği halde, öldüğünde aynı toprak bileşenlerine ayrılacağını bilmeyenler.

Ne insanlar gördüm,

İki dünyasını, tek dünyasına tercih edenler.

Ne insanlar gördüm.

Gül gibi eşi, yavruları varken, Romanya’da, yemekte, sevgilisinin yanında, hatta masasında içkisi dururken, yiyeceği etin İslami kesilip kesilmediğini, domuz olup olmadığını soranlar.

Ne insanlar gördüm.

İşçisinin askeri ücretine göz dikerken, umreye, hacca onlarca kez gidip, lüks otellerde kalarak cennete gideceğini sananlar.

Ne insanlar gördüm.

Eşleriniz sizin emanetiniz diyen bir dinin mensubu olmamıza rağmen eşine, hatta yavrularına şiddet uygulayanlar.

Ne insanlar gördüm.

Eşinin, annesinin, bacısının, teyzesinin halasının, kızının ve peygamberini doğuran annenin kadın olmasını bilmesine rağmen karısına şiddet uygulayanlar.

Ne insanlar gördüm.

Azla kanaat etmeyerek, çokla yetinmeyenlerin rezil, rüsva, yokluk, sefalet içinde öldüklerini.

Ne insanlar gördüm.

Kul hakkı yiyen, onu bunu yalanla dolandıran, haksız kazançla kâr ettiklerini sananların ilahi adalet pençesinden kaçamadıklarını.

Ne insanlar gördüm.

Zenginlik içinde yüzerken,

ölünce bu nimetlerini, iki metrelik mezarında bulamayacağını düşünüp kahrolan, ölüm korkusuyla yaşadığı şatafattan zevk almayanlar.

FAZLA SİZLERİN ZAMANINIZI ALMAK İSTEMİYORUM.

BU MADDELERİ YÜZLERCE SIRALAYABİLİRİM.

AMA, BU OLUMSUZLUKLARIN YANINDA,

NE İNSANLAR GÖRDÜM.

YARATANIMIZIN, DOĞARKEN BELLEĞİMİZE PROĞRAMLADIĞI AKIL, VİJDAN VE İRADEYİ KULLANARAK, İNSAN GİBİ İNSAN OLARAK YAŞAMAYA ÇALIŞANLARI.

Not: 08.11.2021 Tarihli bu köşe yazım, saygıdeğer okuyucularımın ilgilerini çektiği için; unutmamanın ilacı olarak tekrar bir kez daha yayınlamak istedim.

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir