HAMDİ YILMAZ – Dünya’nin kaderini değiştiren göçmenler

5 küsür milyonu Avrupa kıtasında olmak üzere 8 milyon Türk yurttaşı dünya genelinde göçmen olarak yaşıyor.
Cumhuriyetin başından bu yana Türkiye’nin en fazla göçmen alan önemli ülkelerden biri olduğu da ortada.
Önceki gün akşam Bükreş’te katıldığımız bir resepsiyonda, soydaş bir professor aynı zamanda Türk vatandaşlığı aldığını gururla anlatırken, eşi “evimizi satıp Türkiye’ye yerleşeceğiz. Zaten çocuğumuz da orada okuyor” dedi.
Geçen hafta 90 yaşına merdiven dayamış bir başka soydaş profesör ise Türkiye’nin soydaşlara vatandaşlık vermesi konusunda mücadele etmeyi bırakmayacağını söylemişti.
Türkiye ile Romanya arasında mekik dokuyan bir işadamı da, Komşularından birisinin Alman olduğunu, ancak yaz aylarında Alman’ın Türkiye’de yaşadığını söyledi.
Türkiye’nin ciddi ve Türkiye’nin geleceğine katkı sağlayacak bir göçmen politikası yok.
(Bu bölüm 6 Mart 2015 tarihinde yayımlanan ‘Dünya’nin kaderini değiştiren göçmenler’ başlıklı yazımdan alınmıştır)

***

Önceki gün Bükreş’te bindiğim taksici telefonda Türkçe konuşmam üzerine, önce bir kaç kez eski sevgilisini özlemişlerin edası ile ‘İstanbul’ diye iç geçirdi. Ardından da, karşısındakini bilerek öfkendirmek isteyen yada aptal yerine koymak isteyenlerin postuna büründü. “İstanbul mu, Constaninepolis mi?” diye sordu.
Gözümün önüne hemen Rotterdam Tren İstasyonu’nun Kent merkezine yönelik çıkış kapısının solundaki restaurantın duvarında üzerinde “Constantinepolis” yazan İstanbul’un son yıllara ait bir fotoğrafı geldi. Hâlâ duruyor mu bilmem..
“Güzel bir rüya Constantinepolis” dedim, Romen taksiciye (Eğer Romense). “Ama tarihin derinliklerinde kalmış, sekiz asır öncesine ait bir rüya..
Başka şeyler de söylemek istedim ama çabuk toparlandım.
Şuur altı deyip geçilmemesi gerektiğine bir kez daha iman ettim…

(Bu bölüm 31 Ocak 2015 tarihinde yayımlanan ‘Yararlı Budala’ başlıklı yazımdan alınmıştır)

 

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir