MEHMET FUAT ERGÜN & İNSAN, BEYİN VE BİLGİSAYAR

Doğumla yaşadığımız şu ana kadar tüm gördüklerimiz, doğum tarihimiz, aile fertlerimiz, okuduğumuz okullar, arkadaşlarımız, iş hayatımız, tüm acı tatlı anılarımız ve bunlarla ilgili milyarlarca detay hafızamıza kaydedilmiştir.

Bütün bu bilgiler beynimizde hafıza moleküllerimiz olan proteinlere dönüştürülerek, elektriksel olarak şifrelenir.

Biz buna geçmişimiz diyoruz.

Bir olayı veya arkadaşımızı düşündüğümüzde, hafızamızda şifrelenmiş bilgiler deşifre olarak bize geri döner.

Bunu bir bilgisayarda düşünelim. Bir manzaranın resmini çekip bilgisayarımıza yükleyelim. Bilgisayar bunu görüntü olarak kaydetmez. Bir şifre olarak kaydeder. İstediğimizde bu şifreyi girerek bilgisayarımızda bu resme ulaşırız.

Buradan şu soruları kendimize sormalıyız?

– Bir et parçası, (BEYİN) şifreleme sistemini nasıl öğrenmiştir.

– Bir et parçası, milyarlarca bilgiyi nasıl kodlayacağını ve depolayacağını nereden bilir?

– Bir et parçası, kapasite miktarını nasıl belirleyecek?

– Bir et parçası ne kadar yaşayacağını bilemediğinden bilgi kapasite sınırını nasıl bilecek.

– Bir et parçası bu kadar bilgiyi saklayabilmesi için sonsuz kapasiteye sahip olmalıdır. Olamayacağına göre bu güç nereden gelmektedir.

Sonsuz enerji olan ruhumuzdan.

Yüce Kuran’ımız devrede,

“Ben sizi kendi ruhumdan üfleyerek yarattım.”

Seneler önce bir yazı okumuştum. “Toprak en iyi hafıza tutucudur.”

Toprağın esası silisyum, seramik, kum, karbon, kil.

Bilgisayar, TV, toprak olan bu maddelerden yapılmıştır.

Toprak çamur hale geldiğinde özellikleri,

– Hafıza tutar

– Dağınık olan moleküllerine bir tokat atıldığında hizaya girer.

– En iyi radyasyon tutucudur.

Kur’an ne diyor?

”Biz sizi topraktan yarattık.”

Manisa’mızın kanaat önderlerinden rahmetli Şekerci Hüseyin Dede’ye minnacık aklımla sanki bir şeyler biliyormuşum gibi bu konuyu açtım.

” Bana hemen sen evlisin değil mi?” diye sordu. ” Evet.” dedim. “Sen menini kokladın mı?”

Evet mi hayır mı ne diyeceğimi bilemeden. “Hayır” dedim. “Kokladığında göreceksin kil, çamur gibi koktuğunu.”

Evet biz;

Madde olan bedenimiz topraktan, manevi olan ruhumuz Yaratanımızın sonsuz enerjisinden yaratıldık.

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir